20 Ağustos 2012 Pazartesi

JPG Le Male Terrible


Çıkış Yılı: 2010
Tasarım: Aurelien Gichard

Üst nota: Greyfurt, Biber
Orta nota: Lavanta, Vetiver
Dip nota: Vanilya, Amber

Şimdinin meşhur parfümörü Fransis Kürkçüyan'ın 1995 yılında, henüz 26 yaşındayken tasarladığı Le Male; lavanta, nane ve vanilyanın leziz uyumu ve o döneme göre farklı-tatlı yapısı ile büyük bir hayran kitlesi oluşturmuştu, ancak günümüzde hızlı değişen trendler ve popüler kokuların kendilerini çabuk yıpratması dolayısıyla şu anda Le Male için retro haline gelmiş bir koku bile diyebiliriz :)

2010 yılında Aurelien Gichard'ın nostaljiye yeni bir yorumuyla ortaya çıkan Le Male Terrible'i inceleyelim. "Terrible-Bad Boy" ismine ve şişesindeki jilete bakarsak magandamsı bir Fransız parfümü beklersek yanılırız. Ağabeyine kıyasla daha maskülen ve olmuş bir koku olduğunu kabul ediyorum ancak öyle sert çocuk havası yok. Ustalara saygı kuşağı minvalinde lavanta-vanilya tabanına pek fazla dokunulmamış ancak nüanslar bu parfümü Le Male'den farklılaştırıyor.

Öncelikle üst notasındaki greyfurt, parfümü biraz daha açık hale getirmiş ve ilk sıkılan anlardaki boğucu tatlı etkiyi yok etmiş. Orta notalarında biraz sardunya, hafifçe bir vetiver ve taze bir portakal çiçeği aroması orijinalinden gözüme çarpan farklar. Dip notalar ise gene vanilyanın egemenliği altında.

Le Male'i sevmek ön şart değil ancak bunu kullanmak için sevilse iyi olur diye düşünüyorum, bence bu parfüm Le Male'den daha iyi, daha kullanılır. Her ne kadar yumuşatılmış ve düzeltilmiş olsa da gene de yazın kullanmak için fazla tatlı, belki hafif rüzgarlı yaz akşamlarında. Soğuk havalarda kullanımı daha iyi olacaktır.


Koku: 7 Kalıcılık: 7 Farkedilirlik: 8 Genele Hitap: 7

Reklam sunumunda gene gay ikonlarından vazgeçilmemiş, yapacak bir şey yok, JPG'nin huyu.

17 Temmuz 2012 Salı

Comme des Garçons Vettiveru



Çıkış Yılı: 2002


Sıradışı parfümleriyle tanınan Japon modaevinin genel kullanıma nispeten hitap eden “basic” serisinden sonra “cologne” serisi de klasik eau de cologne formatına selam durmak suretiyle, koklayanların çoğunun beğenebileceği bir yapıda.





Citrico, Anbar ve Vettiveru isimli kokulardan oluşan bu seride, hakkında yazacağım koku Vettiveru.


İsim tabi tahmin ettiğiniz gibi parfümlerden aşina olduğumuz Vetiver aromasından geliyor. Vettiveru ise direk Japoncası olabilir veyahut ince bir espri olabilir diye düşünmekteyim. Anime izleyenler veya playstationda eski winning elevenları oynayanlar bilir, Japon kardeşler İngilizce vs. kelimeleri kendilerine has telaffuzlarıyla Japoncalaştırır.


Kokusuna gelirsek, doğal olarak Vettiveru’dan bir vetiver kokusu beklemeniz hakkınız, ve kendisi de bu hakkı veriyor. Ancak temiz-hafif bir vetiver kolonyası yapalım geçelim denmemiş ve üstünde çalışılmış bir parfüm olduğunu, içerdiği çok dengeli çiçek ve narenciye notalarından hissediyorum. Özellikle yasemin ve gül doğala çok yakın kullanılmış.


Ek olarak aldığım kokular da bergamot, sedir ve neroli. Fazla sıkıp boğucu olması imkansıza yakın, rahatlatıcı ve temiz bir kokusu var. Andıracağı parfümler Paul Smith Story ve Encre Noire’ın son demleri ve biraz Mugler Cologne olabilir. Ama Mugler Cologne gibi duş sonrası ferahlı/sabunsuluğu değil de topraksı olduğu ve çiçek aromaları içerdiği için daha zengin bir parfüm Vettiveru.


Gayet güzel kokmasının yanında tam bir fiyat/performans kokusu olduğunu da söylemeliyim. 125 ve 500 ml şeklinde satılıyor. Belki sıkılırım ederim derseniz 500 ml liğini almayın ancak 125liğini yurtdışında görürseniz muhakkak alın. 125liği 40 euro, 500lüğü de 80 euro civarı bir fiyatı var. Cologne ismini de küçümsemeyin, gidişatı normal bir parfüm gibi.


Kokusuyla, fiyatıyla, performansıyla cidden ders gibi parfüm, maşallah diyorum, ben tatmin oldum. Deneyiniz.


Koku: 9 Kalıcılık: 7,5 Farkedilirlik: 7 Genele Hitap: 7






28 Haziran 2012 Perşembe

Yves Saint Laurent l'Homme Libre



Çıkış Yılı: 2011
Tasarım: Olivier Polge - Carlos Benaim

Üst nota: Bergamot, Muskat, Yıldız anason
Orta nota: Fesleğen, Biber, Menekşe
Dip nota: Paçuli, Vetiver

Yves Saint Laurent'in nispeten başarılı olan l'Homme, pek sevmediğim la Nuit de l'Homme parfümlerinin üzerine serinin bir diğer kokusu olan l'Homme Libre - özgür adam - hafif ve sportif bir parfüm.

İlk sıkıldığı anda, serinlik ve rahatlatıcı duygular uyandıran, biber kullanımı sayesinde hafif bir sertliğe sahip ancak transparan yeşil notalar - özellikle fesleğen - ile ferah bahar/yaz kullanımı kıstasına uygun bir parfüm olduğunu gösteren biri l'Homme Libre.

Bu ferah etkiyi 10 dakika içersinde attıktan sonra aslında kendisinin parfüm sanatına yeni bir şey katmayan, standart sportif bir parfüm olduğunu görüyoruz. Genel karakteri, hoş ve rahatsız etmeyen bir yapıda, ancak ısrarla söylemeliyim ki zayıflığı çok ciddi bir problem. Normalde standart parfümü kullanımı 4-5 fıs olan bendeniz, (1 ml takribi 12 fıs olduğunu düşünürsek) bir ay içersinde 30 ml sini bitirdim. Kullanımı keyifli ve ferahlatıcı, ancak cidden çok zayıf.

Bu minvalde parfüm değil, anlık bir ferahlatıcı, bir deodorant olduğunu söylemekte pek de beis görmüyorum.

Genel koku karakteri olarak da Kenzo eau'larını andırıyor. Nihayetinde biraz gereksiz bir parfüm, ben şahsen Yves Saint Laurent'a yakıştıramadım. Bahar/yaz aylarında kapalı mekan ve ofis alanlarında bol uygulama şeklinde kullanılabilir. Yaş grubu olarak da yediden yetmişe diyorum.

Koku: 5 Kalıcılık: 4 Farkedilirlik: 5 Genele Hitap: 7

Bu seriden de denediklerimden iyiden kötüye bir beğeni sıralaması yaparsak;

L'Homme > La Nuit parfum > Libre > La Nuit > Frozen



27 Mayıs 2012 Pazar

Eau de Cartier

Çıkış Yılı: 2001
Tasarım: Christine Nagel

Üst nota: Bergamot, Yuzu, Kişniş
Orta nota: Lavanta, Menekşe
Dip nota: Misk, Paçuli, Sedir, Amber

Mücevherat devi Cartier'nin, Pasha'dan sonra blogdaki ikinci incelemesi olacak olan Eau de Cartier, uniseks bir parfüm.

Koku notalarından görülebileceği gibi, uniseks önkabullerine de sadık kalacak şekilde, tazeleyici, koklayan herkesin ilk etapta hoşuna gidebilecek bir eser. Üst notalarındaki güzel aroma Japon Yuzu mandalinası bu tarz kokulara ilk andaki o çekiciliği iyi bir şekilde katıyor diye düşünüyorum. Buraya kadarki kısmı tamam, hafif maskülen dokunuşlu klasik bir edc.

Ancak Eau de Cartier on dakika içersinde orta notalarına inmeye başladıkça ortaya çıkan çiçekleri haddinden fazla kadınsı ve can sıkıcı bulduğumu söyleyebilirim.

Diplerinde ise odunsu yanını göstermekten çekinmiyor, özellikle sedir ve paçuli bu kısımlarda etkili. Tabi ki bu ufak dokunuşlar parfümün genel havasını değiştirmeye veya üste çıkmaya yeterli değil.

Tendeki hissiyatı temizlik, tazelik ve rahatlama olarak özetlenebilecek ve transparan yapısıyla bir J.C. Ellena işini andıran parfüm, kendisine referans olarak gösterebileceğim Hermes - Un Jardin sur le Nil'in yanında geri planda kalıyor. Nil varken bu parfüm gereksiz diye rahatça iddia edebilirim.

Bence bir duş jeli kokusu olmaya ideal, çok sakin ve sıkıcı yapısından dolayı kendisiyle aramız iyi değil. Genç hanımlara daha çok yakıştırıyorum.

Koku: 5 Kalıcılık: 6,5 Farkedilirlik: 6,5 Genele Hitap: 6