28 Nisan 2012 Cumartesi

Ralph Lauren Big Pony #1



Çıkış yılı: 2010
Tasarım: Yves Cassar

Açıklanan notalar: Misket limonu, Greyfurt ve Meşe

Bir firma parfüm işini nasıl ve niye boşlar? Ticari kararlar ve trendler diyebilir miyiz? Polo serisi, Safari, her ne kadar koklamamış olsam da çokça övülen Crest gibi modellerden sonra Ralph Lauren neden bu hale geldi acaba?

Cevabı büyük ihtimal maliyet düşürme, genele yayılma ve konumlandırmayla ilgili olsa gerek. Gucci desek, Envy, Gucci pour Homme ve pour Homme II'den sonra çıkardığı, ya da Tom Ford dönemi sonrasında diye de özetleyebileceğimiz dönemde çıkardığı saçmalıklar, Calvin Klein desek In2U serisinden sonra Shock ile hafifçe şaşırtsa da geldiği nokta, ve diğer designer house'ların geldiği seviye, gerçekten ilginç.

Serinin gelişigüzel denediğim modelleri arasından, tek detaylı olarak inceleyeceğim parfümü olan Big Pony 1, klasik bir akuatik, herkes beğensin parfümü. Cool Water olsun Acqua di Gio olsun, bu öncülerden sonra bu havanın o kadar ekmeği yendi ki, Big Pony neden yemesin? Hatta firmanın kendisi Polo Blue halen satıştayken böyle bir parfüm çıkarması? Neyse diyelim devam edelim :)

Burda genel parfüm fiyatları seviyesinde satılmasına takılmayalım, koku yurtdışında ucuz, gayet standart, bin kere yapılmış, hafif odunsu bir akuatik. İlk sıktığımızda bu tip kokulardan gelen klasik bir ardıç ve narenciye kombosu ortaya çıkıyor. O kadar sıkıcı ve klasik ki ortası dibi cidden yok, Leto internette bakmış notaları bulamamış demeyin, cidden yok :) Diplere doğru hafif misk ve odunsu aromalar geliyor o kadar.

Seri parfüm sanatı adına bir utanç, D&G Antoloji serisinden bile kötü. Kimseyi rahatsız etmeyelim, freş koksun minvalinde sıradan bir parfüm.

Koku: 3 Kalıcılık :6 Farkedilirlik: 6 Genele Hitap: 7



7 Nisan 2012 Cumartesi

Pour un Homme de Caron

Çıkış Yılı: 1934
Tasarım: Ernest Daltroff

Üst nota: Lavanta, Biberiye, Bergamot, Limon
Orta nota: Odunsu notalar, Vanilya
Dip nota: Tonka, Misk, Meşe yosunu

Parfümseverler arasında her zaman saygıdeğer bir yeri olan Caron markasının taa bindoküzyüzotuzlardan kopup gelen bir parfümü pour un Homme. Çıkış yılı olan 1934'ten beri aynı formülasyonu taşıyıp taşımadığını bilmiyorum tabi ki, ancak kokunun kendisi de halihazırda genel havasıyla "ben bu yıllara ait değilim" diyor.

Tıpkı daha önce tanıtımını yazdığım Grey Flannel gibi, Caron pour un Homme da günümüzde parfüm olarak çevrenizde duymaya pek alışmadığınız, ilginç bir koku.

İlk sıkıldığından itibaren güçlü bir lavanta kokusu etrafı sarıyor. Bu lavantanın egemen yapısını bozmadan eklenen minik minik herbal öğeler de kendine yer bulmaya çalışıyor, ancak aralarından en hissedileni biberiye. Bu parfümün algısının "eskilerden gelen" olması belki de büyüklerimizin evlerinde kokladığımız Rebul Lavanta kolonyasını hatırlatması.

Caron pour un Homme ve bol bol lavanta, şekil A

İnsanlara hayatlarındaki zaten kısıtlı olan zamanda, mağazada denerken parfümü aldıran, ilk olarak beğendiren şey üst notaları dersek, ülkemizde genel talep gören ferah, narenciye, hafif odunsu-baharatlı veya tatlı şeklinde söyleyebileceğim beğenilen parfüm tiplerinin hiçbirine uymuyor. Yani bu parfümün yeni sıkılmış halini koklayıp beğenen çok az çıkacaktır. Spekülasyon hakkımı kullanarak da kendisine Lancome Hypnose'un mağara adamı atası diyebilirim.

İlk on-onbeş dakikasından sonra genel gidişatta ise, koku şaşırtıcı bir şekilde beyefendi-lavanta çizgisinden biraz dümen kırarak vanilyalı yapısını ortaya çıkarıyor. Alışıldık bir şekilde yoğun ve tatlı bir vanilya şeklinde değil bu kullanım, ancak böyle lavantalı-herbal ilerleyen bir kokuda çıkınca insan şaşırıyor. Öne çıkıp kokunun hakimiyetini eline almıyor, ancak lavantayı ilginç bir şekilde destekliyor, keskinliğini alıyor, ustaca bir kullanım.

Tam bir klasik, erkek parfümleri beğeni ve algılarının eskilerden günümüze ne şekilde geldiğini görmek için her parfümseverin denemesini öneririm.

Her ne kadar ben bu parfümü üstümde taşımaktan ziyade ortam kokulandırılmasında kullanımı daha hoşuma gitse de, zihnimde canlanan kullanıcısı kırklarında bir piyanist. Saçlarına da hafif kır düşmüşse tamam bu iş.


Koku: 6 Kalıcılık: 7,5 Farkedilirlik: 7 Genele Hitap: 5

Ek bilgi, okuduğum çoğu yerde By Kilian a Taste of Heaven, bu parfüme benzetiliyor, ben de hafifçe katılıyorum. Ancak a Taste of Heaven son derece modernleştirilmiş, rafine bir koku.