Çıkış Yılı: 2012
Tasarım:
Dominique Ropion
Üst nota:
Bergamot, Bal, Liçi meyvesi
Orta nota: Gül,
Vanilya, Helyotrop
Dip nota: Tonka
fasülyesi, Sandalağacı, Griamber
Gün geçmiyor ki
muhtelif ilginç niş markalar çıkmasın. A lab on Fire da Amerika merkezli, tasarımcıları
yüksek kaliteli malzemelerle tamamen serbest bırakıp parfümler tasarlatan bir
proje.
Çalıştığı parfümörler arasında
Bruno Jovanovic, Olivier Polge, Carlos Benaim, Alberto Morillas, Dominique
Ropion, Sophia Grosjman, Thierry Wasser gibi isimler mevcut.
Elit seviye
burunlara yaptırılan bu kokular, Brooklyn çevresindeki yerel sanatçılar
tarafından elle teker teker paketlenip, her şişesi ayrı bir eser olarak pazarlanıyor.
Doğrudur, yapıyorlardır.
Parfümümüze
gelirsek, şimdi isminden mütevellit insanı bir meraka cezbediyor, fakat Paris’te
bir sır olarak yapılan şey, tatlı-meyveli bir kadın parfümüymüş, çok da matah
bir şey değilmiş meğerse.
İsmi çok uzun
olduğu için koku diyeceğim kısaca, koku, floral gourmand tarafının aslında
sancaktarlarından olabilir. Floralliğini hafifçe gülden, gourmandlığını ise
ağırlığını kırmızı meyvelerden olmak üzere vanilya ve badem ezmesivari bir
kokudan alıyor.
İlk sıkıldığında
bergamot çok iyi hissettirilmiş, çok sulu bir narenciye etkisi etrafı sarıyor
fakat oldukça kısa sürüyor.
Kırmızı meyveler (liçi) anında vanilyayla birlikte gülü
bile bastırarak, sazı eline alıp çok da bırakmaya niyeti olmadığını koku tenden
uçana kadar gösteriyor.
Tendeki 8 saati
bulan macerasını ise aslında piyasa parfümlerinden biraz aşina olduğumuz
tonka-sandal kombosuyla sonlandırıyor.
Bu parfümü özel
yapan, baştaki kısa süren etkileyici narenciye, ve devam eden kırmızı meyve
tatlılığı.
Ağdalı meyveli
yapısı nedeniyle feminen kullanıma yakın gördüğüm bu parfümü soğuk mevsimlerde
30 yaş altı kadınlara rahatlıkla önerebilirim.
Koku: 7
Kalıcılık: 8 Farkedilirlik: 8 Genele Hitap: 6
Merhaba.Leto! Şimdi tam zamanı Loewe Esencıa ve Victor Rolf Antidote parfümlerini yorumlamanın.
YanıtlaSil