27 Mayıs 2011 Cuma

Lancome Hypnose

Çıkış yılı: 2007
Tasarım: Maurice Roucel ve Thierry Wasser

Üst nota: Bergamot, Mandalina, Nane, Kakule
Orta nota: Lavanta
Dip nota: Amber, Paçuli, Misk

Lancome'un ender erkek kokularından olan Hypnose, lavanta ağırlıklı, biraz tatlı baharatlı bir beyefendi kokusu.

Açılışındaki gayet düzgün kullanılmış narenciye aromaları, hafif nane ve bunları olgunlaştırıp toparlayan kakule ile ilk 15-20 dakikasında gayet farkedilir bir koku şöleni sunuyor.

Ancak yarım saat içersinde lavanta etkisini öylesine hissettiriyor ki koku o tatlı baharatlı halinden eskilerin lavanta kolonyalarına benzer bir hale bürünüyor. Lavantanın keskin kokusunu parfümünde pek istemeyenler kesinlikle denemeden almamalı, hatta açılışına da kanmamalı.

Diplerine doğru ilerledikçe paçuli ve amber ile koku standart baharatlı-odunsu bir erkek kokusu haline giriyor, ancak bir sorunu (ya da lavantaseverliğinize bağlı olarak güzelliği) kuvvetli lavantasını hiç kaybetmeyip biraz tekdüze ilerlemesi.

Bu denli keskin lavanta ve yumuşak baharatlı bir kokunun kuvvetli farkedilirliğinin yanında kalıcılığı ise biraz düşük.

Genel olarak, belli bir klasa sahip ve kot-tişört kaldırmayacak, sıcak havaları sevmeyecek, akşam yemeklerinde ve resmi ortamlarda kullanılabilecek olgun bir koku.


Koku: 6 Kalıcılık: 6,5 Farkedilirlik: 7 Genele Hitap: 6
Aldığıma pişman mıyım?: Biraz

19 Mayıs 2011 Perşembe

Dior Homme




Çıkış Yılı: 2005
Tasarım: Olivier Polge

Üst nota: Lavanta, Adaçayı, Bergamot
Orta nota: İris, Griamber, Kakao, Kakule
Dip nota: Paçuli, Deri, Vetiver

Christian Dior, bu yeni serileriyle parfüm dünyasını biraz salladı ve kendisine yeni hayranlar kazandı. Intense, Sport, Cologne gibi farklı modelleri de olan bu seri, özellikle iris-kakao notalarıyla kimileri tarafından oldukça kadınsı bulunsa da, farklı birer deneyim olması ve kaliteli hissiyatıyla öne çıkıyor.

Parfümün açılışındaki bergamotla yumuşatılmış lavanta ve adaçayı çok hafif ve ferah, kesinlikle rahatsız etmiyor, kuru bir baharat etkisi yansıtmıyor. İlk yarım saati bu hafif otsu citrus aromalarla bir süre geçse de koku ana karakterini gittikçe daha da açığa çıkartıyor.

Kokunun karakterini ele geçirmiş üç aroma var, meşhur rujumsu kokuyu veren kuvvetli bir süsen, kokuyu tatlılaştıran kakao ve diplerine inildikçe eldiven gibi bir koku veren deri. Rujdan fazla çekinmemek lazım, zira etkisini gittikçe kakao ve deriye bırakıyor. Bunlar haricinde sadece hafif hafif yaş odunsu koku paçuliyi alabildim. Çok sevdiğim aromalar olan griamber ve vetiveri ise pek algılayamadım, yüksek ihtimal sabitleyici olarak kullanılmışlar.

Dior Homme, baskın rujumsu kokusu dolayısıyla tüm parfüm platformlarında çok tartışmalı bir koku. Beni o kadar da rahatsız etmedi. İlk denemelerimde gerçekten "evet bildiğin ruj kokuyor, bir erkek nasıl kullansın bunu" derken akabinde aldığım şişeyi düzenli kullanıma başladığımda favorilerim arasına girdi.

Koku, biraz uygun giyim, ve kesinlikle alışma süresi istiyor. Yumuşak, rafine, üzerinde çalışıldığı çok belli olan, alışıdık erkek parfümlerinin dışında çok keyifli bir deneyim. Uygun mevsimi, sıcak yaz günleri hariç her mevsim. Ancak pek günlük kullanıma uygun olmadığını da belirtmeliyim, kendine has bir klası mevcut, her ortamda ve giyim tarzında taşınmaz. Parfüm, kullanıcının önüne geçmemeli.

Dior Homme ve kardeşi Homme Intense, mass-market olarak tabir edilen, kitlelerin ulaşabileceği kokular arasında son yıllarda çıkmış en farklı, ilginç ve güzel kokan, tabu yıkan parfümlerden. Denenmesini şiddetle tavsiye ederim.

Dior, bu serisi için agresif bir reklam kampanyası düzenledi. Serinin tüm parfümlerinin yüzü olan Jude Law'un oynadığı, Guy Ritchie'nin çektiği reklam filmini de koymadan olmaz.




Koku: 9 Kalıcılık: 7,5 Farkedilirlik: 7 Genele Hitap: 6
Aldığıma pişman mıyım?: Hayır

Önemli not: Dior'un parfümlerinin in-house reformülasyonundan Dior Homme da nasibini aldı. François Demachy'ye yaptırılan yeni Dior Homme (150 ml.lik şişelerde satılıyor) eskisini mumla aratıyor. Almaya niyetliyseniz eski 100 ml şişelerini özellikle arayınız.

4 Mayıs 2011 Çarşamba

Paşabahçe Kolonya Serisi


Paşabahçe firması, köklü bir kolonya kültürü olan, ancak dev yabancı firmalar gibi "Eau de Cologne"larını çıkaramamış ülkemizde çok önemli bir boşluğu doldurmuş.

200 ml.lik şişelerde, 12 çeşit kokudan oluşan bu koleksiyon, 19.90 TL lik fiyatıyla kokularla haşır neşir herkesin deneyip şöyle en az 2-3 tanesini alması gereken bir seri.

Sizler için hepsini denedim, kokuları şöyle bir inceleyelim:

İncir: Ağacıyla, yaprağıyla, meyvesiyle çok doğal bir incir kokusu, bu rayihayı sevenler kaçırmasın.

Çay: Bulgari'nin Au The Blanc ve Au The Rouge edclerinden aşağı kalır yanı yok, kesinlikle alınmalı.

Misket limonu: Müthiş ferah bir lime kolonyası, serinetici ve çok hoş kokulu.

Greyfurt, Portakal ve Mandalina: Çok fazla etkilenmedim ancak iyi kokular, özellikle narenciye aromalarını sevenler alabilir.

Deniz: Big Babol sakızı gibi kokuyor, deniz kısmına anlam veremedim.

Leylak ve Lavanta: Bunlar da vaadettiği gibi kokuyor ancak iki rayiha da lineer (soliflor) olduğunda sevmediğim kokulardan.

Ihlamur: Ilık bir yaz akşamı, tertemiz mis gibi bir hava, ve bol bol ıhlamur ağacı...Serideki favorim.

Gül: Klasik gülsuyu gibi değil, taşınabilir bir koku olarak yapmışlar, ancak kadınlara daha çok hitap ediyor.

Tütün: Klasik tütün kolonyaları aklınıza gelmesin, gayet hoş bir erkek kokusu yapmışlar, burnu yormayan, yumuşak ve tatlı bir tütün.

Ihlamur ve Misket limonu kokularını çok beğenerek aldım, herkese tavsiye ederim. Pahalı markaların EDCleri ayarında çok akıllıca çıkarılmış bir seri, bravo Paşabahçe!

Paşabahçe mağazalarında deneyerek, veya size yakın mağazası yoksa kendi online alışveriş sitelerinden alabilirsiniz. Kalıcılıkları 2 saat civarı, hepsi nazik, rahatsızlık vermeyen kokular.